Kuyumcular, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'la buluşuyor
Dünya piyasalarındaki fiyatlarla altına erişmekte zorlanan kuyum sektörü, kota ve ek vergi kararlarının ardından maliyetleri karşılayamaz hale geldi. Birçok ülkede altın çıkışı olmadığı için DİR ile de ihracatta zorlanan sektör, çareyi yurt dışında şirket açmakta buldu.
- | Son Güncelleme:
- | İş'te Gündem
Kuyum sektörü kırmızı alarm veriyor. Altını dünya standartlarındaki fiyatlarla ülkeye getirmek için çaba harcayan üretici-ihracatçılar, altına kota uygulanması ve ek vergi getirilmesi kararları ile zor durumda kaldı. Uygulanan kotanın yanı sıra, AB ve STA dışındaki ülkelerden yapılan ithalat için yüzde 20 ek vergi alınıyor.
Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre, ihracatçıların Dahilde İşleme Rejimi’ne (DİR) ağırlık verilmesini istediği ancak bunun mümkün olmayacağı belirtiliyor. DİR kapsamında 40 kiloya kadar altını ülkeye getirebilen ihracatçılar, her ülkeden altın getiremiyor. Birçok ülkede altının çıkışı yasak olduğu için üreticiler altına ulaşmakta zorluk yaşadıklarını söylüyor. Bununla birlikte Hariçte İşleme Rejimi’nin de (HİR) etkisinin kalmadığı dile getiriliyor.
Ekonomi gazetesinden İmam Güneş'in haberine göre HİR kapsamında işlem görmek üzere hammaddelerin önce ihraç edilmesi, işlem gördükten sonra ürün olarak tekrar Türkiye’ye ithal edilmesi sağlanıyor. Ancak altına ulaşmakta zorluk yaşayan sektör, altının işlenmesi için yurt dışına çıkarılmasının mümkün olmayacağını, aynı zamanda maliyetin artacağına dikkat çekiyor.
Kota uygulamasının ardından Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın da, yaptığı açıklamasında uyarıda bulunarak olası riskleri işaret etmişti. Kararın sektöre zarar vereceğini, 6 bin üreticinin risk altında olduğunu dile getiren Yakın, karardan vazgeçilmemesi halinde kuyum sektöründeki işletmelerin kapanacağını ifade etmişti.
Avrupalı firmalardan ‘birlikte üretelim’ çağrısı
Altın Borsası’na kote firmaların, bulduğu altına daha uygun fiyatla eriştiğini ancak arzın talebi karşılayamaması nedeniyle fiyatların hızla yukarı çıktığını söyleyen sektör temsilcileri, artan maliyetlerle birlikte üreticilerin karlılıklarının kalmadığını, şirketlerin başta Dubai olmak üzere İsrail ve İtalya gibi ülkelerde şirket açma girişiminde bulunmaya başladığına vurgu yapıyor.
Türk üreticilerin ağırlıklı olarak Dubai’yi tercih etmesinin ardında vergi kolaylığı ve döviz bozdurma gibi işlemlerin olmamasının da payının büyük olduğunu kaydeden sektör temsilcileri, Türkiye’nin üretim kalitesini bilen Avrupalı firmalardan ‘buraya gelin, birlikte üretelim’ daveti aldıklarını da ifade ediyor. Türk firmalarının üretimini başka ülkelere taşımasının Türkiye’ye girecek dövizin de yurt dışına çıkmasına neden olacağını belirten sektör temsilcileri, “Dünya ile rekabet eden bir ülkeyiz. Her geçen yıl üretimdeki gücümüz ihracata da yansıdı, ihracat kilogram değerimiz de arttı. Ancak, alınan son kararlar neticesinde Türkiye’de üretim yapmak imkansız hale geldi. Yurt dışından işlenmemiş altın getirip, işleyerek satmanın hiçbir anlamı kalmadı. Bunun yerine işlenmiş altın ithal etmek çok daha cazip. Bu kararlardan vazgeçilmeli. Aksi halde üreticilerimiz yurt dışına gidecek, ihracatımız gerilerken ithalatımız da artacak” diyor.
Kuyumcukent’teki yabancılar da gitmeyi düşünüyor
Türkiye’deki üretiminin cezbedici olmaktan çıktığını dile getiren sektör temsilcileri, Kuyumcukent’teki Arap ağırlıklı firmaların ayrılmayı düşündüğünü belirtiyor. Suriyeli, Dubaili, Iraklı, Suudi Arabistanlı, Hintli firmaların üretimi tekrar ülkelerine götürme fikrini taşıdıklarını ancak bekleme aşamasında olduklarını kaydeden sektör temsilcileri, bu firmalarının Türkiye’de vergi avantajı olduğu için yatırım yaptığını, artan maliyetlerin rekabetçiliği ortadan kaldırması nedeniyle ayrılmayı düşündüklerini söylüyor.
"Kazanan bankalar oluyor"
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın, altın ithalatına kota uygulanmasının, kayıt dışı işlemlerin ve kaçakçılığın artmasına yol açacağını söyledi. Altına erişim maliyetinin artmasının ihracatçı firmaların maliyetlerini de artıracağını belirten Yakın, şu bilgileri verdi: “Dolayısıyla küresel pazarlardaki rekabet gücümüz olumsuz etkileniyor. Kota uygulanmasıyla Türkiye’nin tüm sınırlarından kaçak altın girmesinin önünü açılıyor. Bu da hem sektörümüze, hem ülkemize zarar verir. Bankaların elinde olan altını ihracatçıya kiloda 1750 dolar farkla satıyorlar. Bunun işçiliği de var. En az 2000 dolarlık maliyet oluşuyor. Bizim dünya standartlarda altın getirmemiz lazım. Bu süreçte kazanan net bir şekilde bankalar oluyor. Dünyada altın 65 bin dolarken Türkiye’de 67 bin dolar, bu hak mıdır? Kuyumcular, üreticiler kapatma noktasına geldi. Bu karardan vazgeçileceğini düşünüyorum. Merkez Bankası Başkanımızdan da randevu istedik. Kendisine de sorunlarımızı anlatacağız.”
Sektör, Merkez Bankası Başkanı ile buluşuyor
Kuyum sektörünün gündeminde iki önemli konu bulunuyor. Birincisi dünya piyasalarındaki fiyatlarla altına erişmek, diğeri ise kota uygulanmasının sektöre yarattığı zarar. Bu konuları Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile de görüşen sektör temsilcileri sözlü olarak destek alsa da henüz uygulamaya yansımış değil. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’dan randevu alan Mücevher İhracatçıları Birliği, bu konuları gündeme taşıyacak. Sektör, 25 Ağustos Cuma günü yapılacak görüşmenin olumlu bir sonuç yaratacağını düşünüyor.
YORUMLAR
Yorum Yap