Suna Kıraç'ın dev mirası kavga çıkardı
İnan Kıraç ile üvey kızı İpek Kıraç arasında üç yıl önce Suna Kıraç’ın hayatını kaybetmesinden sonra alevlenen miras kavgası büyüdü.
- | Son Güncelleme:
- | İş'te Gündem
İnan Kıraç’ın “Benim İpek diye evladım yok” sözleri ve ‘Kızını evlatlıktan reddetti’ şeklindeki haberler üzerine İpek Kıraç ilk kez konuştu: “Aslında beni değil eşini ve onun son arzusunu dava ediyor. Benim hâlâ umudum var.”
İşadamı İnan Kıraç, merhume eşi Suna Kıraç’ın Temel Ticaret ve Yatırım A.Ş hisselerini bıraktığı üvey kızı İpek Kıraç’la miras kavgasına tutuşmuştu. İnan Kıraç son olarak İpek Kıraç’a evlatlık ilişkisinin sonlandırılması için dava açtı. Cumhuriyet gazetesine konuşan İnan Kıraç, “Artık İpek adında bir evladım yoktur ve böyle bir kişinin soyadımı taşımaya hakkı olmadığını da kamuoyu önünde beyan ediyorum” dedi.
SUNA KIRAÇ’IN MİRASI KAVGA ÇIKARDI
Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un kızı olan Suna Kıraç 15 Eylül 2020 tarihinde hayatını kaybetti. Anadolu 20. Sulh Ceza Mahkemesi veraset hazırlayarak mirası dört pay olarak kabul etti. Paylardan birini İnan Kıraç, diğer üçünü ise İpek Kıraç aldı. Ancak Suna Kıraç’ın 1992 tarihinde bir vasiyetname hazırladığı ortaya çıktı. İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde okunan vasiyetnamede Suna Kıraç, Temel Ticaret ve Yatırım A.Ş hisselerinin tamamını kızı İpek Kıraç’a bırakmış, diğer malları içinse yasal miras oranlarının uygulanmasını istemişti. Mahkeme de bu karar üzerine İpek Kıraç’a mirasçılık belgesi verdi ve böylece Suna Kıraç’ın Temel Ticaret ve Yatırım A.Ş’deki yüzde 20.13’lük hissesi İpek Kıraç’a geçmiş oldu.
İnan Kıraç ise 2023 yılı başında dava açtı. Temel Ticaret ve Yatırım A.Ş. hisselerine tedbir konulmasını ve verasette kendisine ayrılan yüzde 25’lik payın verilmesini talep etti. Karşı dava açan İpek Kıraç da üvey babasını Suna Kıraç’ın hesabından para kaçırmakla suçladı ve mal varlıklarına el konulmasını talep etti. İstanbul Anadolu Aile Mahkemesi İnan Kıraç’ın Karsan şirketindeki hisselerine ihtiyati tedbir kararı koydu.
KIZINA EVLATLIKTAN RET DAVASI AÇTI
İnan Kıraç geçtiğimiz temmuz ayında İpek Kıraç’la evlatlık ilişkisinin ortadan kaldırılması için dava açtı. İpek Kıraç’ı tüm mal varlığına el koymak istediği gerekçesiyle evlatlıktan reddettiğini açıkladı.
İPEK KIRAÇ’TAN İLK KEZ AÇIKLAMA GELDİ
Baba-kız arasındaki anlaşmazlık medyaya sıçradığından bu yana sessiz kalan İpek Kıraç, ilk kez açıklama yaptı. Kıraç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
EŞİNİN SON ARZULARINI DAVA EDİYOR
“Öncelikle belirtmek isterim ki; bugün halen devam eden hukuki süreç ilk olarak Ocak 2023’te babam İnan Kıraç tarafından açılan ve annem Suna Kıraç’ın vasiyeti doğrultusunda verilen mirasçılık kararınıniptaline yönelik olan dava ile başlamıştır. Dolayısıyla her ne kadar davanın görünen tarafı ben olsam da, babam İnan Kıraç aslında eşi Suna Kıraç’ı ve son arzularını dava etmektedir. Zaman içerisinde eklenen yeni davalarla kapsam genişlemiş ve son olarak evlatlıktan ret talebi ile aleyhime yeni bir dava açılmıştır. Bu davanın henüz ilk duruşması dahi yapılmamış olup sonuca bağlandığı yönündeki haber yanlıştır. Devam eden hukuki süreçler hakkında herhangi bir yorum yapmayı doğru bulmamakla birlikte, babam tarafından basına verildiği anlaşılan ve gerçeği yansıtmayan haberler vesilesiyle aleyhime karşı bir algı yönetimine izin vermeyi doğru ve adil bulmuyorum. Haberlerde belirtilenin aksine, henüz devam eden dava sürecinin sonuçlanan ilk mahkemesinde karar lehime çıkmış olup annemin bana bıraktığı mirasın meşruluğu hukuken de tescil edilmiştir.
ATTIĞI ADIMLAR BENİ ÜZÜYOR
Beni “İpek” olarak var eden; beni yetiştiren ve bana emek veren ailemdir. Buna rağmen babamın her türlü vesileyle “evlat edinilmiş” olmamı gündeme getirmesi bütün bu süreçte en çok üzüldüğüm husustur. Benim annem Suna Kıraç, babam ise İnan Kıraç’tır. Beni doğuran olmasa da yetiştiren ailem tarafından belirli değerler ve ilkeler etrafında büyütüldüm. Hal böyleyken, babamın son yıllarda bu ilkelere aykırı attığı adımlar, içerisinde anıldığı çevreler ve konular, kendisine, kurumlarımıza ve ailemize zarar veren kararlar ne yazık ki beni hem şaşırtmakta hem de üzmektedir.
ÜMİDİMİ HÂLÂ KORUYORUM
Her şeye rağmen, ailemizin bu ülkeye dair sorumluluklarının bilincinde olarak annemin bana emanet ettiği manevi ve maddi mirası savunuyor ve yaşatmak için çalışıyorum. En büyük dileğim; babamın bir aile olduğumuzu ve bu mirası birlikte korumamız gerektiğini anımsamasıdır. Beni büyük bir sevgiyle yetiştiren babamın aynı arzuyla hareket edeceğine olan ümidimi hâlâ korumaktayım.”
KAVGA NEDENİ 20 MİLYARLIK ŞİRKET
1937’de Vehbi Koç tarafından kurulan Temel Ticaret ve Yatırım AŞ, aslında Koç Holding’in sahibi olan şirket. KAP’a bildirilen 30 Eylül 2022 tarihli son faaliyet raporuna göre Koç Holding’in yüzde 43.65 hissesi Temel Ticaret ve Yatırım AŞ’ye ait. Sahibi olduğu A grubu imtiyazlı hisseler kanalıyla Temel Ticaret ve Yatırım AŞ, Koç Holding’de yüzde 55.55 oranında oy hakkına sahip.
Mahkemeye sunulan belgelere göre vefat tarihinde Suna Kıraç’ın Temel Ticaret ve Yatırım AŞ’de yüzde 20.13 hissesi bulunuyordu. Şirketin diğer hissedarları ise Rahmi M. Koç, Semahat Arsel, Ömer Koç, Ali Koç ile merhum Mustafa Koç’un mirasçıları olan eşi Caroline Koç ile çocukları Esra ve Aylin Koç.
Çarşamba günü öğleden sonraki borsa değerlerine göre Koç Holding’in piyasa değeri 203 milyar TL. Bunun yüzde 43.65’i olan 88.7 milyar TL değerindeki hisseler Temel Ticaret ve Yatırım AŞ’ye ait. Suna Kıraç’ın miras bıraktığı yüzde 20.13 oranındaki Temel Ticaret ve Yatırım payı içinde sadece Koç Holding hisselerinin değeri yaklaşık 17.7 milyar TL’yi buluyor.
Temel Ticaret ve Yatırım AŞ’nin Arçelik’teki yüzde 2.75 (2.12 milyar TL), Ford Otosan’daki yüzde 0.67 paylarıyla (1.19 milyar TL) birlikte diğer grup şirketlerindeki azınlık hisseleri ile menkul ve gayrimenkulleri hesaba katıldığında Suna Kıraç’ın şirketteki yüzde 20.13 payınının değerinin daha da yüksek olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Sadece Koç Holding, Arçelik ve Ford Otosan’daki ortaklıklarının değeri 18.5 milyar lirayı bulan Temel Ticaret ve Yatırım AŞ’deki hisseler İnan ve İpek Kıraç arasında kanunun öngördüğü şekilde paylaşılsaydı, bugünkü değerlerle İpek Kıraç’ın payına 13 milyar 875 milyon TL, İnan Kıraç’ın payına ise 4 milyar 625 milyon TL düşecekti. Vasiyetname uyarınca bu değerin tamamı İpek Kıraç’ın mülkiyetine geçti. İnan Kıraç “hukuki dayanaktan yoksun atanmış mirasçılık belgesinin iptali” istemiyle açtığı davada değeri 20 milyar TL’nin üzerinde olan hisselerin Medeni Kanun’a göre dörtte birini talep ediyor.
YORUMLAR
Yorum Yap