Ali Sirmen mi haklı, faruk Bildirici mi? Konu: İlan yayınlamamak
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Akbelen ormanında ağaç katleden YK Enerji'nin gazetelere verdiği ilana ilişkin bir yazı kaleme aldı.
- | Son Güncelleme:
- | İş'te Gündem
Bildirici, "Parayı verenin istediğini yayımlatabilmesi, okurla güven ilişkisini yerle bir eder. Böyle bir gazetecilik, bırakın kamu yararını savunmayı, güç odaklarının elinde oyuncak olur…" dedi. Cumhuriyet'in Yayın Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Sirmen ise bu tür ilanların yayınlanabileceğini savunmuştu.
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Akbelen ormanında ağaç katleden YK Enerji'nin gazetelere verdiği ilanlara ilişkin yazdı.
YK Enerji'nin verdiği ilanın Dünya ve Ekonomi gazetelerinin eklenmesiyle 20'ye yükseldiğini ifade eden Faruk Bildirici, "İlandaki görüşler, aralarında Yeni Asır ve Süper Haber'in de yer aldığı internet sitelerinde de yayımlandı. İnternetteki fotoğraflar, gazetedekilerden biraz farklıydı ama pankart ve dövizlerin tek elden çıktığı, fotoğrafın PR uzmanlarınca kurgulandığı barizdi." dedi.
CUMHURİYET VE YENİŞAFAK'TA YOK
Bu ilanın Cumhuriyet ve Yeni Şafak'ta yayımlanmamasına dikkat çeken Faruk Bildirici, "Şirket her nedense Yeni Şafak'a vermemiş olabilir ama Cumhuriyet ilanı yayımlamayı reddettiğini açıkladı. Hakikaten de gazetecilik ilkeleri o ilanın reddedilmesini gerektirirdi. Ama Cumhuriyet'in Yayın Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Sirmen, o ilanın yayımlanmasını savunmuş, çoğunluk karşı çıktığı için ilan geri çevrilmiş. Sirmen yazısında özetle şöyle açıkladı görüşünü:
"Basının kendisine ilan verenlerin niteliklerini beğenip beğenmemek gibi bir tercih hakkı yoktur. Basın kuruluşları, kendilerine para karşılığı ilan verenlerin ifade özgürlüğüne, onları beğenmedikleri için müdahale edemez, ister ‘beşli çete' grubu olsun her kuruluş görüşünü ifade etmek özgürlüğüne de sahiptir. Yeter ki bunların ilan olduğu açıkça bilinsin." dedi.
ALİ SİRMEN'E ELEŞTİRİ
Faruk Bildirici şunları yazdı:
Ali Sirmen gibi duayen bir gazetecinin bu görüşü savunması yadırgatıcı. "Beşli Çete"nin ifade özgürlüğü gibi bir sorunu olduğunu sanmıyorum. Görüşlerini ilana gerek kalmadan her mecrada ifade edebiliyorlar; hatta bazen ağaç keserek, bazen beton dökerek de uyguluyorlar.
Kaldı ki, medya ilan verenin kimliğine ve ilanın içeriğine bakmak zorundadır. Bu beğeni değil, gazetecilik ilkelerine uygunluk, ülkeye ve insanlarına zarar vermeme kaygısı nedeniyle gerekli. Örneğin bir mafya babası ilan verse kimliğine bakmadan yayımlanabilir mi? Elbette hayır.
GERÇEĞİ GÖZDEN KAÇIRIYOR
Sirmen, Akbelen ormanında yaşananların ilan değil doğrudan haber konusu olduğu gerçeğini de gözden kaçırıyor. O ilan, Yazı İşleri'nin alanına girer. O nedenle de "haber değeri" kavramına göre hareket edilmesi gereği ortaya çıkar. İçeriğin gazetecilik kriterlerine göre doğrulanmasının kriteri ise "para" olamaz; para verenler haklı gibi gösterilemez.
"YK Enerji emekçileri" ilanında, imzasından içeriğine kadar gerçekle bağdaşmayan birçok unsur var. Her şeyden önce ilanı yayımlayan 20 gazete, okurlarını yanlış bilgilendirmiş oldu. Sözcü ve Korkusuz gazetelerinin ilk sayfasındaki haber, arka sayfadaki ilanla çelişiyordu.
Eğer o ilandaki görüşler doğru ise ve haber değeri taşıyorsa zaten Sözcü ve Korkusuz'un haberinde olmalıydı. Haber sayfalarında yer vermeye değer bulunmamış iddiaların gazetede ilan şeklinde yayımlanması, Reklam Servisi'nin, Yazı İşleri'ne "editoryal" müdahalesidir.
Hürriyet'te Okur Temsilcisi iken, 2016 yılında Ali Ağaoğlu'nun, Ahmet Hakan'ın yazısını yanıtladığı ilanın yayımlanmasını eleştirirken de bu noktaya dikkat çekmiştim:
"Hürriyet okurlarının neyi bilmesi gerektiğine Hürriyet'in editoryal kadrosu karar verir. Sırf parası ve ilan verme gücü var diye bir işadamının istediğini Hürriyet okuruna ‘bilgi' diye sunması editoryal bağımsızlığa müdahaledir."
Parayı verenin istediğini yayımlatabilmesi, okurla güven ilişkisini yerle bir eder. Böyle bir gazetecilik, bırakın kamu yararını savunmayı, güç odaklarının elinde oyuncak olur…
YORUMLAR
Yorum Yap